Müstehcelik IP Adresi

Müstehcenlik suçunda IP adresi soruşturma ve kovuşturma süreçlerindeki en önemli iki önemli delilden birisidir. IP adresi müstehcenlik suçu türleri işleyenleri tespit etmek için yurt dışında bulunan özel güvenlik birimlerce tespit edilmekte ve tespit edilen IP adresleri ait oldukları ülkeye göre ayrılmakta ve ilgili ülkelere rapor edilmektedir. Her yıl Türkiye’ye bu şekilde tespit edilen IP adresleri İngilizce bir rapor eşliğinde gönderilmektedir ve müstehcenlik suçunda soruşturma işlemleri bu genelde bu raporlar üzerine başlamaktadır. Raporu alan Emniyet Genel Müdürlüğü de bu IP adreslerinin kimler tarafından kullanıldığını araştırıp ardından kullanıcıların yaşadıkları yerlere göre ilgili il emniyet müdürlüklerine ve jandarmaya göndermektedir. Daha sonraki aşamada şüphelilerin evinde arama ve el koyma işlemi yapılmaktadır ve suç teşkil eden müstehcen ürünlerin bulunduğu disk imajları elde edilmektedir. Nitekim bilgisayarda müstehcen görüntü bulunması durumunda bu yolla da ikinci önemli delil türü olan müstehcen görüntüler elde edilmektedir.

IP Adresinin Tespit Edildiği Yerler

Müstehcen içerikler ve suç teşkil eden müstehcenlik unsurları genel olarak iki şekilde indirilmektedir. Birincisi doğrudan bir internet sitesinin URL adresinden video ve fotoğraf indirme, ikincisi ise emule, imule, edonkey ve torrent gibi dosya paylaşım ve indirme programlarıyla indirmedir. Bu tür suçlarda daha çok rastlanan indirme şeklinin ikinci tür yani paylaşım programlarıyla download etme olduğunu belirtelim. Her iki indirde durumunda da indirme işlemini yapan kişinin IP adresi kolaylıkla tespit edilmektedir. Zaten bu tür müstehcenler ürünlerden bazıları müstehcenlik suçu işleyenleri tespit etmek amacıyla güvenlik birimlerince adeta yem olarak kullanılmaktadır. Bir başka ifadeyle bu müstehcen içeriklerin bir kısmı tuzak sitelerde veya paylaşım programlarında yem amaçlı işlev görmektedir.

IP Adresinin Delil Niteliği

Genel olarak bilişim suçlarında IP adresi tespiti ülkemizde kuvvetli bir olarak hatta bazen hatalı şekilde kesin delil gibi algılanmaktadır. Oysa gerek IP’nin tespiti gerekse tespit edilen IP’den kullanıcının tespiti noktasında ciddi hatalar yapılabilmektedir. Bazen IP adresi tespitinde hata olmadığı halde yazışmalarda rakam hatası yapılabilmekte ve suçla hiç alakası olmayan kişiler şüpheli ve sanık durumuna düşebilmektedir. Bunun dışında WIFI bağlatısına üçüncü kişilerin kullanması veya sistemin hacklenmesi gibi durumlar dahi söz konusu olabilmektedir.

Dolayısıyla IP adresine kesin delil gözüyle bakmak mümkün değildir. Nitekim yurt dışından gelen ihbar raporunda IP adresi göründüğü halde çok sayıda müvekkili için beraat kararı aldığımızı özellikle belirtelim. Zira daha önce de ifade ettiğimiz gibi IP adresleri kesin delil niteliği taşımaz. Ancak hakimlerin ve savcıların büyük çoğunluğu bu tür teknik bilişim konularından çok iyi anlamamakta ve IP adresini kesin delil kabul etmektedir. Dolayısıyla IP adresine ilişkin yapılacak güçlü bir savunmayla bunların neden kesin delil olmadığı mutlaka izah edilmelidir yoksa salt IP adresinden mahkumiyet kararı çıkması olasıdır.